Cumartesi, Şubat 24, 2007

''ŞÜKR''E DE ŞÜKÜR GEREK!

Şu masum güzellik bir huzur ve şükür vesilesi olmazsa..




Şükür için ne gerek?
Önce ihtiyacını farketmek gerek. Zira nice, henüz tanımlamadığımız ihtiyaçlarımız var ki taraf-ı İlahîden mükemmelen karşılanıyor. Her birini keşfetmek demek, yeni şükür kapıları demek..Nimete mazhar olduğunda görecek göz, sevecek gönül gerek.
Şu hercâi menekşeyi, bu bebek yüzünü,o çileği, çiçeği, yürüyebilmeyi, yutkunabilmeyi, hissedebilmeyi, düşünebilmeyi... ..Takdir edecek,duyabilecek hâsse gerek. İyilikten anlayacak fıtrat gerek.Teşekkür edebilme duygusu gerek..Bu duyguları; şükür cihâzâtını, geliştirilmek üzere mahiyetimize çekirdek olarak koyanı bilmek gerek..Şükretme kabiliyetinde yarattığı için de şükür gerek..Şükre şükür gerek..Şükredebilmek için de eni-konu insan olmak gerek..
''Evet, Kur’ân-ı Hakîm, nasıl ki şükrü netice-i hilkat gösteriyor. Öyle de, Kur’ân-ı kebîr olan şu kâinat dahi gösteriyor ki, netice-i hilkat-i âlemin en mühimi şükürdür. Çünkü, kâinata dikkat edilse görünüyor ki, kâinatın teşkilâtı şükrü intaç edecek bir surette, herbir şey bir derece şükre bakıyor ve ona müteveccih oluyor. Güya şu şecere-i hilkatin en mühim meyvesi şükürdür. Ve şu kâinat fabrikasının çıkardığı mahsulâtın en âlâsı şükürdür. Çünkü, hilkat-i âlemde görüyoruz ki, mevcudat-ı âlem bir daire tarzında teşkil edilip, içinde nokta-i merkeziye olarak hayat hâlk edilmiş.Şükrün mikyâsı kanaattir ve iktisattır ve rızadır ve memnuniyettir... Şükürsüzlüğün mizanı hırstır ve israftır, hürmetsizliktir, haram-helâl demeyip rast geleni yemektir.Hem şükrün envâı var. O nevilerin en câmii ve fihriste-i umumiyesi, namazdır. Hem şükür içinde sâfi bir iman var; hâlis bir tevhid bulunur..
-Allahım, bizi şükredenlerden eyle-rahmetinle, ey Erhamürrâhimîn.
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." Bakara Sûresi, 2:32.
- Allahım! Şükredenlerin ve hamd edenlerin efendisi olan, Efendimiz Muhammed’e ve bütün Âl ve ashabına salât ve selâm et. Âmin.
''
Şükür Risalesi'nden
''Şükre çalışın, ey Davud hânedanı! Doğrusu, kullarımdan şükredenler pek azdır.'' Sebe: 13"Hâlâ şükretmezler mi?" Yâsin Sûresi, 36:35, 73. "Şükredenleri elbette mükâfatlandıracağız." Âl-i İmrân Sûresi, 3:145. "Şükrederseniz nimetimi elbette arttırırım." İbrahim Sûresi, 14:7. "Yalnız Allah’a kulluk et ve şükredenlerden ol." Zümer Sûresi, 39:66.
3 "Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkâr edersiniz?" Rahmân Sûresi, 55:13.

Etiketler:

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa