Çarşamba, Kasım 28, 2007

YENİ BİR SEYAHAT,YENİ BİR YAZI(PRAG'DA SON BAHAR)

Uzun yazacak değilim.Ama,bir defa bu işe başlayınca,hiç yazmamak,sizlere bilgi vermemek,birazcık sadakatsizlik ve haksızlık gibi geliyor insana.Bu itibarla,kısa da olsa yazmaya mecbur hissediyorum kendimi.

Bu sefer yönümüz batı ve kuzey karışımı,soğuk bir memlekete idi.(22-25 Kasım,Prag-Çek Cumhuriyeti Başkenti)Yine bir mesleki toplantı dahilnde cereyan etti seyahatimiz.Gündüzler toplantılarla geçmese de,güneşli veya parçalı bulutlu bir gün olmadı zaten 3 gün zarfında.Resimlerde görüldüğü gibi,geceler daha güzeldi ve toplantı da yoktu.Soğuk olsa da,resim çekmeye mani değildi.Biz de değerlendirdik sizin için.
Nazi istilası görmüşler,bizden mamurlar.Komünizmden yeni kurtuldular,bizden daha demokratlar,gsmh bizden fazla,toplam nüfus on milyon küsur,ihracat yüz milyon USD dan fazla,daha fazla sayıp ta moral bozmaya lüzum yok. Merhum Akifin dediği gibi,işleri dinimiz,dinleri işimiz gibi özetle.
Çok güzel kiliseleri,katedralleri var ama,maalesef,ekseriyet resmen ateist,ehl-i kitap bile değil.Her neyse,uzatmayıp resimlere geçelim.

Dünyada,ne güzellikte,ne çirkinlikte emsalini görmediğim,İstanbulun Karadenize açılışının resmi
Halen resmi dairelerin bulunduğu,kraliyet sarayı
Vldava nehri üzerindeki meşhur Charles Bridge
İstirahate çekilmiş martılar

Kale içindeki Katedral
Kaleden bir Prag manzarası

Meşhur köprü üzerindeki heykellerden.(Yorumsuz)

Ve Pragda mehtap,(sanırım Ulusal müzeydi)Tarihi eserler onunla daha güzel

Etiketler: , , , ,

Salı, Kasım 20, 2007

SONBAHARDA KATMERLİ BİR GÜNEYDOĞU HAREKATI-G.ANTEP-URFA

Arkadaşlar,
Ben blog yazarımızdan şikayetçiyim.Sizi nelerden mahrum ettiğini bilseniz siz de bana hak verirsiniz.
Şöyleki;daha bloglar icad olmadan,ben ona dedim ki;seyahatlere seni de götüreceğim ama,ben resimleri çekeyim,sen yazılarla bunları anlat.Güzel bir ''resimli seyahatname''miz olsun..fakat o yazmadı,ben resim çekmeye devam ettim.Bu arada,sanatçıya baskı olmazmış,ısrarla yazamazmış vs..bahanelerle,sizleri bütün doğu anadoludan,karadenizden,egeden,hatta kıbrıstan mahrum etti..bilesiniz.
Bu arada beni kandırıp(!)bir güzel gezdi..haberiniz olsun.Şimdi de,Sıla-i Rahimde anons ettiğim üzere son seyahati onun yazmasını bekledim..sağolsun yazmış.Ama,koca seyahati,bir syafacığa sıkıştırdığı yetmezmiş gibi,Katmer gibi,hakkında şiirler yazılan katmerli mühim bir hadise-i taamiyeyi iki satırla geçiştirmiş.Ben de o latif ve leziz taamın resimlerini onun yazısının önüne alarak bu mühim hata ve hürmetsizliği telafi etmeye çalıştım.Resim altı en didaktik(!) yazılar bana,aşağıadaki metin yazarımıza aittir.


KATMER 1
KATMER 2


KATMER 3



KATMER 4 (YEMEDEN ÖNCE SEYRET)

Kasım, Günaydoğuyu ziyaret için çok uygun bir seçim imiş. Hava ne soğuk ne sıcak; pek güzel.

İlk durak Gaziantep. Daha önceki gidişimizde Kurban bayramı idi ve yemek yiyebileceğimiz hemen her yer kapalı idi. O yüzden o ziyaretimizi saymıyorum. Bu gidişimizde ise Antep'te yaşamadığıma çok memnun oldum. Zira aksi takdirde kapılardan sığmazmışım. Nasıl leziz bir gelenek..
Özellikle İmam Çağdaş'ı anmak isterim. Gaziantep mutfağını fevkalade temsil ediyor. O simit kebabı, o Ali nazik, o patlıcanlı öyle mi güzel olur!..

Gaziantep esnafı çok efendi. Size müşteri gibi değil, misafir gibi muamele ediyor. İlla da satmaya çalışmıyor. Mesela son gün kahvaltımızı katmer ile yapmak istedik. Dört yetişkin, bir çocuk dörtbuçuk porsiyon istedik. Usta '' ben üç tane vereyim, yetmezse devam ederiz'' dedi. Gerçekten de porsiyonlar büyüktü ve üç tane ile doyduk. Böylece sonunda katmer ile tanışmış oldum ve çok memnun oldum.

Eski camilerde çok hoş bir detay dikkatimi çekti. Minarelerin taş oymaları arasında tabak şeklinde renkli seramikler uygulamışlar. Çok yakışmış.

Müzesi bölgedeki en büyük ikinci müze imiş. Mozaiklerle dolu. Eski insanların çok mu vakti varmış?

Urfa'da Halilürrahman dergahını ziyaret ettik. Cuma namazını Mevli-i İbrahim camiinde kıldık. Hz. İbrahim'in doğduğu mağarayı, ateşe atıldığı mancınıkların yerini, ilk düştüğü ve ateşin suya dönüştüğü yeri gördük. Büyük bir yeşil alan ortasında yer alıyor. Muhteşem bir kayalığa sırtını vermiş.

Aziz ve mualla Üstadımızın yıkılmış mezarını gördüm. Kader-i İlahi onun vasiyetini nasıl da zalim eliyle gerçekleştirmiş!..

Kaleye merdivenle çıkıp, dağın içinden döne döne taş merdivenlerden, tünelden inebilirsiniz.

Gölün kenarında yürürken balıklar yanınız sıra yüzerek size eşlik ediyor. Evcil hayvanınızı gezdirir gibi hissediyorsunuz. Yem verdiğinizde balıklar adeta birbirinin üstüne çıkıyorlar.

Ve rehber çocuklar.. O çok sevdiğim doğulu şivesi ile ''Abey, tarihini anlatiim mi?..'' diye etrafınızı sarıveriyorlar. Bozuk param elverdiği kadar anlattırıyorum. Kitaptan okur gibi rutin bir ses tonu ile anlatıyorlar; bayılıyorum. Valilik ve emniyet bu çocuklara ingilizce kursu veriyormuş. Merakımdan biraz da ingilizce anlattırıyorum. Kürt aksanı ile ingilizceye doyum olmuyor.

Bir yazı dikkatimi çekiyor: Halilürrahman taziye evi...Bu da ne demek şimdi? Öğreniyorum ki buralara ait bir gelenek. Cenazesi olanlar taziyeleri buralarada kabul ediyorlarmış; ilginç!..

Ve dönüş Adana havaalanından. Beni uçakta görenler, ilk kez uçtuğumu sanabilir. Öylesine bir coşku..Oysa yirmi yıldır aralıklarla uçuyorum. Ama Allah'ın rahmet eserlerini bir de yukarıdan görmek, bitmeyen bir heyecan. Zekeriya Bey bir centilmen olduğu için her defasında cam kenarını bana ikram ediyordu. Ama bu sefer de kendisi rahat resim çekemiyor, mahrum oluyordu. Buna da formül bulduk. Check in yaparken yerlerimizi arka arkaya alıyoruz. Böylece ikimiz de cam kenarında oturabiliyoruz.

Bilahere Osmaniye'ye yaptığımız sıla-i rahim ziyaretini fotoğrafçımız,duygusalımız bloğunda anlatmış.





G.ANTEP MÜZESİNDEN 1 2


3

4

KURUTLMUŞ SEBZELER


BİREBİR ÖRNEĞİ HALEPTE BULUNAN G.ANTEP KALESİNDEN


KALE PENCERSİNDEN(!) YAKINDAKİ,MİNARESİ TABAKLI BİR CAMİ



KALEDEN BİR TARİHİ GÖRÜNTÜ.. (DEĞİL TABİİ,YAZARINIZ)


URFADAYIZ..MEVLİD-İ İBRAHİM CAMİİ


URFA KALESİNDE,HZ.İBRAHİMİN ATEŞE ATILDIĞI MANCINIĞIN YERİNE YAPILMIŞ TARİHİ SÜTUNLAR.YANİ ÇOĞUNUN ZANNETTİĞİ GİBİ BU SÜTUNLAR MANCINIĞIN AYAKLARI DEĞİL.


HZ.İBRAHİMİN SELAMETİNİN NETİCESİ..SU VE YEŞİLLİKLER

KALEDEN İNİŞ Mİ OLUR(OLURMUŞ DEMEK..)


MAKAM-I İBRAHİM(DOĞDUĞU RİVAYET EDİLEN MAĞARA


MAKAM-I ÜSTAD BEDİÜZZAMAN(MALUM TECELLİ..BKZ.www.bizimekip.blogcu.com/Ateş Böceği)

VE O MAKAMIN YANINDA,KADİRŞİNAS URFALILARIN SAHİP ÇIKTIĞI ÇEŞMESİ

AYN-I ZELİHA

MALUM BALIKLAR..İSTİFLİ HALLERİ DEĞİL..BEDAVA YEM MÜCADELESİNİN RESMİ (EKMEK EL DEN,SU GÖLDEN..BUNLAR İÇİN SÖYLENMİŞ OLSA GEREK,ÜSTELİK KEDİLER BİLE YEMEYE TEŞEBBÜS ETMİYOR )

KLASİK BALIKLI GÖL MANZARASI

BURASI DA,HZ.İBRAHİMİN İLK DÜŞTÜĞÜ NOKTA.

VE DÖNÜŞ YOLU KALSİĞİ,UÇAKTAN RESİMLER;BERDAN BARAJI

MAALESEF,ADANANIN KİRLİ HAVASI VE TOROSLARIN ZİRVELERİ

VE ÇUKUROVANIN VERİMLİ TARLALARI

Etiketler: , , , , , ,

Pazar, Kasım 18, 2007

SILA-İ RAHİM -BİZİM KÖY-

Sıla-i Rahim,İslami ıstılahta doğup-büyüdüğün yerleri ziyaret..akraba-i taallukatı kollayıp gözetmek manasına kullanılan bir vecibe..bu manada bir ibadet..8 sene aradan sonra,11 yaşına kadar kaldığım,doğup-büyümediğim memleket topraklarını ziyaret nasip oldu.24 saatten az bir sürede gezdik resimdeki mekanları.Ve orada yaşayan akrabaları ziyareti gerçekleştirdik,hasret giderdik.Allahın fazl-ı rahmetinden olarak,akrabaların %99 nun ibadet ve istikamet üzere olduğunu görmekle bahtiyar olduk.7 den 70 e hepsini sevdiğimizi, hepsince sevildiğimizi gördük,onlardan dolayı Cenab-ı Hakka şükrettik.(Gaziantep-Urfa gezi ve yemeklerini daha sonraya bırakarak akrabaları tebrik ve teşekkür için bu yazı ve resimleri öne aldık..diğerlerini de inşallah yakında hazırlarız)
Sene 1963..bu fakir resmini gördüğünüz okulda,(Pirsultanlı Köyü İlkokulu) okula başladı,daha sonra 2,3,4 ü Çerçioğlu Köyünde,5.sınıfı ise Gölcük-Kocaeli-Piri Reis İlkokulunda okuyarak 3 mektepte tamamlamıştık..

Burası da,Çerçioğlu'ndaki baba evine giderken yoldan görülen manzaramız.Yaz tatillerinde,köyde kalırsam çobanlık yaptığımız ova.(şimdi Aslantaş Barajı..yani Ceyhan nehri kıyıları)


Ve yine bizim evin arkasından baraj manzarası..

1961 yapımı baba evi.Ben yapımını hatırlıyorum..

Burası da,evin damı..yaz gecelerinde burada yatardık.az yıldız seyretmedik geceleri.

Bu da,yüzmeyi öğrendiğim,(yaşımı bile hatırlamıyorum ya 3-4 yaşları civarı)3x3 m sulama havuzumuzdan kalanlar

Bu manzara,en son gitiğimizde(8 sene önce)yüzdüğümüz yer.Baraj suları çekilmesiyle açığa çıkan dere yatağı.

Burası da,aşağı ki tarla diye tabir ettiğimiz,10 dönümlük tarlamızın yeri ve içindeki sulama havuzumuz.Sular altındadır normalde.

Havuzun yakın plan görünüşü.

Merhum,babamızın ''el gücü'' ile imar ettiği yaklaşık 18 dönüm bahçemizden bir manzara

Yine bahçeden bir kesit

Baba evi nin doğudan görünüşü
Güney cepheden bir görünüş

Bu da,evin içinden,pencereden dışarı bakış.
Burası da,bizim ''beton'' dediğimiz ,balkon kısmından doğuya bir bakış

Burası da,''çardak''denen tahta balkon..yazlık kısım..yazın burada oturup-kalkılır..yatılırdı.Biraz daha ileriye bakılırsa,Kara Tepe,Aslantaş Barajı görülür. v.s

Bu da,çardaktan sola bakış..



VE SON DURAK.YAŞASA 90 YAŞINDA OLACAKTI

Etiketler: , , , , , , ,